Çamtepe’de geçirdiğimiz 1 hafta anlatmakla bitmez. Yine de hem paylaşmak hem de kendim için kısaca derlemek istediğimden yazmaya başladım.
Selçuk sayesinde “Gençler İçin Kırsal Yaşama Geçiş Temel Eğitim Kampı” ilanına rastladım. İlk defa hazırlıyor olmamdan kaynaklı olsa gerek heyecanla motivasyon mektubumu yazıp gönderdim. Uzun süredir gelecek için planladığım kırsal yaşamı nerede, nasıl deneyimlerim sorusuna müthiş bir cevap bulmanın sevincine, kampa kabul edilmemin sevinci eklendi. Tüm sevinçlerimi de sırt çantama sığdırıp Çamtepe’ye doğru yola koyuldum. Eğitimden bir önceki gün tüm katılımcılar bir aradaydık; Çamtepe’yi keşfedip, birbirimizi tanıdık.
Tabi bu kadar tanışma yetmedi. Ertesi güne Güneşin’le sabahın erken saatlerinde hem birbirimize hem güne ısındığımız beden perküsyonu ile başladık. İsimler sıralandı, uyku mahmurluğu kovuldu…
Doğaya, doğa ile insan ilişkisine, doğa gözlemi sonucu yaşamsal deneyimlere, çiğden yoğurt mayası elde etmeye, Aborjinlere, örüntüye, kenar etkisine, tüketime… Anlatmakla bitmeyecek, belki günlerce sürmesini isteyeceğimiz konulara değindik.
Geceyi ateş başında, cırcır böceklerinin uzun soluklu senfonileri eşliğinde sessiz sinema oynayarak geçirdik.
Kampın ikinci gününde Burhan inşaat yapım teknikleri ve malzeme kullanımları hakkında teorik bilgiler verdi. Kadın erkek demeden testerelere, kazma küreklere sarıldık. Bir kısmımız ertesi günlerde yapacağımız sebze yatağının ön hazırlığını yaparken, bir kısmımız ocak yapımına başladı. Kumlar elendi, harçlar karıldı, tuğlalar örüldü… Ekip halinde çalışmanın verdiği enerjiyi tüm bedenimde hissettiğim bir gündü.
Timuçin’le topraktan söz edip, öğleden sonra kompost yapımına giriştik. Bolca gübrelendik. 🙂
Mıhlı Şelalesini de şöyle iliştireyim;
Volkan’dan bitkiler ve mantarlar hakkında benim çoğuyla yeni tanıştığım bilgiler aldık. Sonrasında yine el birliği ile sebze yatağı yaptık. Tabi mevsimden dolayı ekim yapamadık ama Çamtepe’deki çocukların hakkını vereceğine inanıyorum. Bkz: Çamtepe Oyun Grubu
Son günlere yaklaşırken Çamtepe adeta sürekli yaşayıp bildiğimiz bir yer haline geldi. Esenay’ın harikalar yarattığı mutfakta hergün 2 3 kişi görev alıyor, çalışmanın verdiği yorgunluğu yemek saatlerinde tat şöleniyle unutuyorduk.
Bir de Sevgi ablamız vardı tabi bahsetmeden edemeyeceğim. Gıda saklama yöntemleri (konserve, kurutma vb.), ekmek yapımı, yoğurt mayalama, erişte gibi işin mutfağındaki deneyimlerini sevgi dolu yüreğinden aktardı bizlere.
Son olarak kampımızın doktoru Serdar önce yaptığı konuşmayla biz gençlere yepyeni, güneşe bakan bir pencere açtı. Sonrasında kırsalda başımıza gelebilecek kazalarla ilgili ilk yardım tekniklerini gösterdi.
Bahsetmediğim o kadar isim, o kadar olay var ki; yazarken hem kısa tutmak, hem 1 haftayı eksiksiz özetlemek için epey uğraş verdim. Ne kadar başarılı oldum bilemiyorum ancak benim için yeni kararlar aldığım, güzel deneyimler edinip topluluk olmanın önemini anlamama yardımcı olan bir sürü insanla tanıştığım bir eğitim kampı oldu. Dilerim her köşesinde ayrı hatıralarımın olduğu Çamtepe’de genç sesler hiç susmasın. Doğadan hiç vazgeçilmesin.
Sezen KAHREMAN
Kampa dair diğer görseller için:
https://www.flickr.com/photos/dogayadonus/albums/72157697128748432/with/44051673342/